Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dolunay

Kimler bilir pencere kenarında dirseklerim sızlayıncaya kadar dolunayı izlediğimi, Yazdığım ilk şiiri, Kalbimin ilk titremesini…   Kim bilir sevince nasıl deli sevdiğimi, Düşünce nasıl güçlü kalktığımı, Kim bilir kalbimdeki her bir kırığı bir kahkaha ile sarıp sarmaladığımı... Hiç değişmeyecek, hiç değişmeyeceğim.   Selam dolunay, Selam yakamoz, Selam ömrüm.. 11 Mayıs 2017-Antalya

Teşekkür

Herşeye başladığım yerde; hikâyelerimi saklayan, beni her daim sarmalayan şehrin omzunda başım. Eski defterleri karıştırıyorum, sayfa sayfa, satır satır... Anlar, anılar bir bir kucaklıyor beni, gecenin bu saati. Yalnızlığımın kalabalığına bir ben şahidim, birde zifiri gökyüzü ile gecenin sessizliği. Geceyi aydınlatan, ayazı yakan bir kavuşma bu. Serin ve dipsiz bir kuyunun en dibinde, Huzurlu, mışıl mışıl bir uykunun keyfinde. Karmakarışığım. Hatırlıyorum. Hatırlanmaya değer her şey aklımda tastamam. Şarkılar, şiirler, ağaç gölgelikleri... Akıyorum birinden diğerine, radyoda birbiri ardına çalan şarkılar gibi. "Keşke"m yok, otuz yılım yüze bedel. Ne varsa yaşanan dünde, Hepsi bana kıymetli birer hediye. Soluk soluğa uyandığım sabahlar, Uyku tutmayan geceler, Beni ben yapan ne varsa hepsine teşekkürler... 24.12.2019- Diyarbakır  

Di(yar)bakır

Diyarbakır, ömrümün yapbozu. Sana gelmeden tamamlanamayışım neden? Bütün eksiklerimi sende bulmam, aynı çiçeğin  sende farklı kokması, aynı şarkının durup dururken gelip tam da yüreğime dokunması neden? Anı  defterim yok. Yani  yazmadım  değil, çok yazdım  ama hep yırtıp attım bir zaman. Bazen dünden  hiçbir şey kalmasın istiyor insan, oysa ne büyük  bir hüsran.. Dili olsa da konuşsa şu sokak, şu kafedeki koltuk, şu ağaç gölgesi. Anı defteri de ne ki sen Dicle'yi dinle birde, suyuna katıp götürdüğünü sandıklarımı nasıl da tutmuş içinde.. Hiç  bu kadar uzak kalmamış, hiç  bu kadar hiçliğe yaklaşmamıştım ömrümde. İnsan memleketinde değilse hep eksikmiş meğerse. Di(yar)bakır'ım diğer yarım.  Sarıp sarmalayanım. Evvellim, yarınım.  Di(yar)bakır'ım yangınım, Gözümden sakındığım Özümde  sakladığım.  Di(yar)bakır'ım yârım. Eksik gelip, tamamlandığım. 2016-Diyarbakır

Döküntü

Nefes alamıyorum. Önemli bir şey değil ama nefes alamıyorum. Tam karşındayım bak, görüyor musun? Hayat akıyor; herkesi, her şeyi alıp yanına, katıp suyuna, hayat akıyor... Arkadaşımsın, eşimsin, çocuğumsun, annemsin. Beni tanıdığını sanıyorsun, deliyim, eminsin. Haklısın deliyim, ama senin sandığın kişi kesinlikle değilim. Ayın karanlık yüzündeyim. Nefes alamıyorum. Bir şeyler eksik, bir şeyler fazla... Düşündükçe gömüldüğüm, güldükçe gizlediğim; yüreğimin en derininde hep ama hep hissettiğim. Gülüşümle örttüğüm gözlerimdeki hüzün, düşümde gördüğüm ise tam bir kördüğüm. 23.03.2016 Ankara

Pamuk Prenses

Bu, sonu mutlu bilinen bir masal, Her yüzde tebessüme neden olan bir prenses öyküsü. El sallarken yedi cüceler prensesleri, Ve gizemli prensin ardından, Bilemezlerdi başına gelecekleri pamuk prensesin. Daha sarhoşken mutluluktan yedi cüceler, Prens diye sevdikleri, tarihe gömmüştü güzeli. Kimse bilmez nerededirler şimdi. Ölü müdürler yoksa diri? Ama anlatıp dururlar yüzyıllar boyu Yalanla yoğrulmuş mutlu bir sonu. 8.11.2010 Afyon İlayda